Macron’dan 2 ay içerisinde 2 zıt karar Fransa Büyükelçisi Nijer’i terk etti

“Sayın Bazum’a Fransa Büyükelçisi’ni çekmeye karar verdik dedim. Ve birkaç saate elçimiz ve diplomatlarımız Fransa’ya dönecek.” Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransa’nın Nijer Büyükelçisi’ni geri çağırdıklarını böyle açıkladı. 60 günden uzun süredir büyükelçilik binasında rehin tutulan Fransa’nın Niamey Büyükelçisi Sylvaın Itte, şimdi Paris’e döndü. Oysa Macron ağustos ayında büyükelçisinin sadece eski Nijer Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum’un isteğiyle çekilebileceğini ifade etmişti. Büyükelçi Itte’ye yemek götürülmediğini açıklamıştı.

Elçi Itte’nin sağlık durumu iyi olsa da 2 aylık hapsi, Fransa’nın Nijer’deki yüzyıllık hakimiyetine son verdi. Sahara bölgesinde yeni bir dönemin de işareti oldu.

Bu karar, Paris’in “Nijer ile askeri iş birliğinin” sona erdirdiği anlamına da geliyor. Niamey’den bakıldığında, Fransız Büyükelçisi’nin ve birliklerinin ülkeyi terk etmesi, şüphesiz “bir zafer”; Paris’ten bakıldığında ise “önemli bir yenilgi” olarak algılandı.

Cunta, Fransa ile bilek güreşini ise Nijer halkının desteğiyle kazandı. Fransa, Bazum’u desteklerken, zamanla cuntacı generallerin güçlerini kaybedeceği ve Bazum’un yeniden güçlenebileceği senaryosu üzerine oynadı. Ancak cunta rejimi bu iki aylık çekişme sürecinde, kolaylıkla kendi kamuoyunu yönlendirmeyi başardı.

Öte yandan dünya kamuoyu da yüz yıldır, Nijer’de sömürgeci faaliyetlerini sürdüren Fransa’nın yanında olmadı. ABD ise pragmatik oynayarak Nijer cuntasıyla ilişkilerini durdurmadı.

Fransa’nın Nijer’de aldığı yenilgi ilk değil. Aslında bu domino etkisi, Mali, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Burkina Faso’yla başlamıştı. Ancak Nijer hem Batı Afrika’da bulunan bir güç olmasıyla hem de Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Birliği ECOWAS’ın önemli bir aktörü olmasıyla Fas ve Cezayir’i de etkileyebilir.