Erdoğan’ın tartışma yaratan sözleri sonrası Özel’den cevap. ‘Bu adamın kalbi yok’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Erdoğan’ın Hatay’da söylediği, “Merkezi idarele mahalli idare el ele vermezse, dayanışma durumunda olmazsa o şehre rastgele bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi?” sözleri üzerine “Kalbinin yerinde taş var demek ki bu adamın, kalbi yok!” diyerek cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın evvelceki gün 6 Şubat depremlerinden en kuvvetli şekilde büyülenen illerden biri olan Hatay’daki konuşmada, “Merkezi idarele mahalli idare el ele vermezse, dayanışma durumunda olmazsa o şehre rastgele bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi?” demişti.

İzmir’de, taksi şoförü Oğuz Erge’nin üşüdüğü amacıyla iyilik gerçekleştirmek niyetiyle taksiye aldığı Delil Aysal doğrultusundan tabanca ile vurularak ağır yaralanması ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmesi ardından taksi şoförünün ailesine taziye ziyaretine giden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ziyaret ardından Erdoğan’ın Hatay’daki konuşmasını değerlendirdi.

Özel şunları söyledi:

“KALBİNİN YERİNDE TAŞ OLSA BU LAF EDİLMEZ DEPREMZEDEYE TEHDİT OLUR MU?”

“Hepimizin yüreği hala yanıyor. Bu meseleyi politikaya alet etmek istemem. Fakat Erdoğan’ın ‘Merkezi idarele mahalli idare el ele vermezse, dayanışma durumunda olmazsa o şehre rastgele bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi?’ ifadeleri; aslında vicdan, akıl, kalp sahibi kimsenin bırakın söylemeyi, duymaya bile tahammül edemeyeceği sözler. Hataylılara siyasi şantaj yapılmasını Hataylılara havale ediyorum. Kalbinin yerinde taş olsa bu laf edilmez. Depremzedeye tehdit olur mu? Kalbinin yerinde taş var demek ki bu adamın, kalbi yok!”

Özgür Özel konuşmasına şu şekilde devam etti:

“BİLHASSA BEN BUNU AK PARTİ’YE OY VEREN VİCDAN SAHİBİ İNSANLARA HAVALE EDİYORUM”

“Dün Samandağ’da bir teyze gördüğüm kadarıyla buna lüzumlu cevapı verdi. Dedi ki ‘Biz buna ölürüz gene boyun eğmeyiz’ dedi. Erdoğan diyor ki ‘Benim partimden bir belediye başkanı olmadığı amacıyla ben Hatay’ı mahzun bıraktım, hizmetsiz bıraktım. Seçmezseniz gene getirmem’ diyor. Kime diyor bunu? Her siyasi görüşten, her mezhepten aday olunca oradaki demografiye göre, her dinden insana ‘benim kalbim bu kadar taş’ diyor. Yalan da söylüyor. Çünkü kendi belediyelerinin bulunduğu yerlerde de problemleri çözmüş değil. Fakat maalesef siyasi şantaj yapıyor ve bununla oy istiyor. Ona en iyi cevapı 31’inde tüm siyasi partilerden Hataylılar verir. Fakat ben bunu tüm milletimize şikayet ediyorum. Bilhassa ben bunu AK Parti’ye oy veren vicdan sahibi insanlara havale ediyorum. 28 Mayıs’ta ona oy veren herkese şikayet ediyorum. Depremzedeyi tehdit olur mu, şantaj olur mu? Böyle vicdan olur mu? Bu taksici Oğuz kardeşimize arkadan silah çekip vuran adamın kalbi taş olsa yumuşardı diyoruz. Recep Tayyip Erdoğan’ın kalbinin yerinde taş olsa yumuşamaz.

“PARA İSTEMEYEN VE O KADAR İYİ BİR İNSANA KARŞI GİRİŞİLEN BU VAHŞİCE, ZALİMCE CİNAYET HEPİMİZİ KAHRETTİ”

Türkiye’nin dört bir beraberinde taksici cinayetlerini hep duyuyoruz, üzülüyoruz. Fakat Oğuz kardeşimizin yaşadığı hadise bu sefer takside tespit edilen kamera vasıtası ile hepimizin gözünün önünde oldu. Bu yüzden de bir kat daha çok irkildik. Meseleyi tüm Türkiye yaşadı. Gözümüzün önünde oldu. Gerçekten insan insanlığından utanıyor. Kalp yerinde taş olsa o bireyin o niyetle arabaya binmiş de olsa, ‘Seni bu soğukta bırakır mıyım kardeşim, hiç olur mu?’ diyen birine, parayı baştan istemeyen birine ve o kadar iyi bir insana karşı giriştiği bu vahşice, zalimce cinayet hepimizi kahretti. Ben gördüğüm andan itibaren etkisinden kurtulabilmiş değilim. İzmir programımda yoktu. Bugün bilhassa gelip aileyi görmek, geride bıraktıkları amacıyla bir şey yapılabilir miyiz, arkadaşları amacıyla bir şey yapılabilir miyiz diye bu ziyareti gerçekleştirmek istedik. Biraz evvelce ailesine de, ağabegene de söyledim, duraktaki arkadaşlarına da söyledim. Bu geride kalanlarla alakalı elimizden ne geliyorsa yaparız. Belki Oğuz kardeşimizin kayıbı ailesi amacıyla büyük bir acı ama bundan sonra taksiciler yönünden devamlı ömürleri tehlikede, devamlı kayıplar veriyorlar

“KONUYU BU HAFTA MECLİSTE GÜNDEME GETİRECEĞİZ”

Alınabilecek tedbirler noktasında biz bu konuyu bu hafta Mecliste gündeme getireceğiz. Konuyla alakalı bir Meclis inceleme komisyonu kurulmasını arkadaşlarımız öneri edecekler. Üstünde hem birebir bu mesleği yapanlarla konuşarak; dernekleriyle, odalarıyla görüşerek nasıl tedbirler alınabilir diye düşünülecek. İlk akla gelen bir emniyet kabini hususu var ama nasıl uygulanabilir, nasıl yapılabilir diye hepsi konuşulacak. Ümit ediyorum bundan ileri taksicilerin evlatlarının yetim kalmaması noktasında bir kazanıma dönüşebilir. Ailesi amacıyla, Buca’mız amacıyla, hepimiz amacıyla bu büyük kayıp. Bundan ileri meslektaşlarının ömürlerinı kaybetmemesi, evlatlarının yetim kalmaması amacıyla atılacak adımlara vesile olursa hepimiz amacıyla bir teselli olacaktır.

“RUHSATSIZ SİLAH MESELESİNİN TÜRKİYE’Yİ TAMAMEN DENETİMSİZ BİR ALANA DÖNÜŞTÜRÜLMESİNE İTİRAZIMIZ VAR”

Bireysel silahlanmaya her vakit karşıyız. Türkiye’de 30 milyon ruhsatsız silah bulunduğu hesaplanıyor. Biz Türkiye’de bu kadar basit ruhsatlı silah alınmasına da karşıyız. Silah ruhsatı adedinin bu noktalara varmasına da karşıyız. Ruhsatsız silah meselesinin Türkiye’yi tamamiyle kontrolsüz bir alana dönüştürülmesine de son derece itirazımız var. Kurulacak olan öneri ettiğimiz komisyonun hem taksicilerin emniyetleriyle alakalı yapması hem de bu bireysel silahlanma meselesiyle alakalı de ciddi tedbirlerin alınması lazım.

“OLMAZ OLSUN SENDEN GELECEK HİZMET”

“Türkiye’nin dört bir beraberinde iktidar bulunduğumuzda onların bulunduğu şehirleri kayırır da olmadığı şehirlere bu kötülüğü yaparsak biz de taş olalım. Tanrı taş etsin bizi. Böyle düşünen bir Cumhuriyet Halk Partili varsa olmaz olsun. Böyle politika olmaz olsun. Böyle politikacı olmaz olsun. Hatay’da 7 bin konut verdi. Konut gereksinimi 260 bin. Yüzde 2 buçuğu, yüz şahıstan 98’ine söz vermişti, ‘bir sene içersinde konutlarınızı vereceğim’ diye. Ya çadırda ya konteynerde. Bu bozukluğu bu Recep Tayyip Erdoğan daha 4-5 seneda çözmeyecek, öyle anlaşılıyor. Bu kadar çaresizlikte olan insanlara bir de üzerine dönüp sanki Maraş’ı, Malatya’yı, Adıyaman’ı hepsini evine sokmuş gibi yalan söylüyor. Fakat dönüp bu doğrultuda da insanları soğukla yağmurla, karla, çamurla, hastalıkla terbiye etmeye çalışıyor. Olmaz olsun senden ileriki hizmet. Olmaz olsun senin yapacağın hizmet. Senin kalbin bu kadar kötü olduktan sonra olmaz olsun senin politikain, yazıklar olsun.”